ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

HİCR

99

 

وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ

 

99. Ve sana yakin (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et.

 

Bu buyruk ile ilgili açıklamalarımızı tek başlık halinde sunacağız:

 

Yakin, Ölüm Demektir:

 

Yüce Allah Peygamberine, kullarının kendisine hizmette kusur etmeleri halinde kendisine ibadet etmesini emretmekte ve bunun, vacip olduğunu belirtmektedir.

 

Yüce Allah'ın: "Sana yakin gelinceye kadar" ifadesinin anlamı nedir? Çünkü, zaten "Rabbine ibadet et" ifadesi ibadet emri için yeterlidir, diyene şöyle cevap verilir:

Bu buyruğun anlamı şudur: Eğer "Rabbine ibadet et" emri mutlak gelmiş olsaydı, sonra da Hz. Peygamber, Yüce Allah'a yalnızca bir defa ibadet etmiş olsaydı, bu emre gereken şekilde itaat etmiş olurdu. Yüce Allah'ın: "Sana yakin (ölüm) gelinceye kadar" diye buyurması ise, ölünceye kadar sen O'na ibadetten ayrılma, anlamında olur.

 

Peki, şanı Yüce Allah: "Ve sana ölüm. gelinceye kadar Rabbine ibadet et" diye buyurduğu halde, niçin "ebediyyen" diye buyurmamıştır, denilecek olursa, şu şekilde cevap verilir:

"Yakin" ifadesi, "ebediyyen" ifadesinden daha beliğdir. Çünkü, "ebediyyen" kelimesinin tek bir anı ve bütün anları "sonuna dek" ifade etme ihtimali vardır. Bu anlamdaki açıklamalar daha önceden (el-Bakara, 95. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

Maksat, hayatı süresince ibadetin de devamlılığıdır. Nitekim Yüce Allah'ın salih kulu şöyle demiştir: "Hayatta olduğum sürece namaz kılmamı, zekat vermemi emretti. "(Meryem, 31)

Buna bağlı olarak bir kimse hanımına: Sen ebediyyen benden boşsun, diyecek olursa, sonra da: Ben bununla bir gün veya bir ayı kastettim derse, hanımına ric'at yapmakla mükellef olur. Eğer: Hayır, ben hayatı boyunca onu boşamış oldum diye açıklarsa, ona ric'at yapamaz.

 

"Yakin" kelimesinin, ölüm anlamına geldiğine delil ise, Ensar'dan olan Um el-Ala'nın rivayet ettiği hadistir. Bu hanım, Hz. Peygamber'e bey'atte bulunan kadınlardandır. Bu hadiste şunlar da geçmektedir: Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Osman'a -Osman b. Maz'un'u kastediyorum- gelince, ona da yakın gelmiş bulunmaktadır. Ve ben, onun namına hayır ümid ederim. Allah'a yemin ederim, ben Allah'ın Rasülü olduğum halde ona ne yapılacağını bilemem" dedikten sonra, hadisin geri kalan bölümünü zikretmektedir. Bu hadisi, sadece Buhari -Allah'ın rahmeti üzerine olsun- rivayet etmiştir.

 

Ömer b. Abdulaziz de şöyle derdi: Ben, insanların ölümü yakın (kesinlik) ile bildikleri halde, ondan çok şüpheye benzeyen bir yakın görmüş değilim. Çünkü onlar, bu yakınlerine rağmen ölüm için gerekli hazırlığı yapmıyorlar.

 

Bununla ölümün geleceğinde şüphe ediyorlar demek istiyor gibidir. Şöyle de denilmiştir: Burada "yakin" in, Yüce Allah'ın, düşmanlarına karşı sana zafer vereceği hususunda şüphe edilmeyen hak anlamında olduğu da söylenmiştir. Bu görüş, İbn Şecere'ye aittir. Ancak birincisi daha sahihtir. Mücahid, Katade ve el-Hasen'in görüşüdür. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

 

Cubeyr b. Nufeyr ise, Ebu Müslim el-Havlani'yi şöyle derken dinlediğini rivayet etmektedir: Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: "Bana mal toplamam, ticaret yapanlardan olmam vahyolunmadı. Ancak bana: Rabbini hamd ile tesbih et, secde edenlerle beraber ol ve yakin (ölüm) sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et," diye vahyolundu.

 

HİCR SüRESİ'NİN SONU

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

16-NAHL سورة النحل

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR